• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ali.gulhan.58
  • https://www.twitter.com/ali69gulhan
ali gulhan

Sorularla Kuzey Irak referandumu

Sorularla Kuzey Irak referandumu

MUSTAFA KAYA

Hem siyasi, hem de sosyal açıdan çok önemli sonuçları olması muhtemel bu referandumla ilgili çok şey söylendi, söylenmeye devam ediyor. Kimileri karşı duruşunu Kürt düşmanlığına çeviriyor, bazıları da Kürtlerin geçmişte yaşadığı mağduriyetler üzerinden fotoğrafın bütününü görmek istemiyor. Nasıl olursa olsun ama Kürtlerin de bir devleti olsun diye olayları sığ bir bakışla değerlendiriyor. Her fırsatta ulus devlet eleştirisi yapıyor ama söz konusu Kürdistan ulus devleti olduğunda bütün her şeyi unutuveriyor. Oysa her iki taraf da konunun doğru bir şekilde anlaşılmasını engelliyor. Peki, bütün bunlarla beraber bu referandumu nasıl okumalı ve nasıl yorumlamalıyız? Şimdi bazı sorular üzerinden süreci daha doğru anlamaya çalışalım.

1- Irak’ın kuzeyinde bugün yaşananların ilk çıkış noktası nedir?

Bu süreç 1991 yılında 1. Körfez Savaşı sonrası Irak’ın kuzeyinde ABD tarafından oluşturulan Irak merkezi güçlerinden arındırılmış bölge olan 36. Paralel’de başlatılmıştır.

2- Irak’ta, Suriye’de yaşayan Kürt nüfus geçmişte hangi şartlar altında hayat sürmüştür?

Aslında sadece Halepçe’deki katliamı hatırlasak bile yeter. Kürtler öteden beri varlığı kabul edilmeyen ve kimlik kartı dahi verilmeyecek kadar dışlanmış ve yok sayılmışlardı. Peki, geçmişteki bu mağduriyetler ancak devlet olarak mı giderilebilir? Hayır! Çünkü yeni Lawrence’ları araziye süren güçler yüzyıl önceki oyunu yeniden hayata geçirmek istiyor. Yolun sonunda özgürlük değil yine kan, gözyaşı, acı ve iç savaşlar var.

3- İran, Suriye, Irak ve Türkiye bu konuya neden bu kadar hassas yaklaşıyor?

Çünkü Kürtler içinde bazı grupların bölgede haritaların yeniden çizilmesi için kullanılma tehlikesi gayet net olarak görünüyor. Küresel güçler bunu özellikle kaşıyor. ABD’nin Kuzey Irak’ta kurduğu askeri üsleri ve PYD’ye silah desteğini düşünürsek ne dediğimiz daha net anlaşılır. 1946 yılında İran’da kurulan Mahabad Kürt Cumhuriyeti ise haritaların yeniden çizilmesi için ilk denemeydi. Bu örnek herkesi tedirgin etmeye yetti. Bu durumu engellemek için çoğu zaman masum Kürtlerin de hedef alındığı ağır zulümler yapıldı.

4- Bölgedeki terör grupları nasıl kurgulandı?

Türkiye’ye karşı PKK, İran’a karşı PJAK, Suriye’ye karşı ise PYD özel ve planlı bir şekilde desteklendi. Bu terör örgütleri bütün Kürtlerin temsilcileri gibi bir mantıkla kendilerini başta Kürtlere sonra da diğer bölge halklarına dayattılar. Bu arada bölgede terörle mücadele edilirken zaman zaman toptancılık yapıldı. Dindarlıkları ile meşhur Kürtler Marksist-Leninist örgütlerin yanına itildi.

5- İsrail’in Bağımsız Kürdistan projesine desteği ne anlama geliyor?

İsrail güvende olmak ve kendisini kuşatan ülkelerin iç sorunlarla boğuşmasını temin etmek için Bağımsız Kürdistan’a her türlü desteği açıkça veriyor. BOP’un ana hedefi öncelikle Büyük İsrail’in kurulmasıdır. Buna ulaşmaları için ise etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden çatışma alanlarını sürekli aktif tutmak istiyorlar.

6- Irak’ın, İran’ın, Türkiye’nin istemediği bir devlet varlığını nasıl muhafaza edebilecek?

Bu teknik olarak mümkün görünmüyor. Bu durumu geri dönülemez bir noktaya taşımak bölgede el bombasının pimini çekip ortaya bırakmaktan başka bir şey değil. Oysa Mezopotamya coğrafyası bölgede yaşayan bütün halkların ortak yurdudur. Kuzey Irak’ın bağımsızlıkta ısrarcı olması kendisini ve bölge ülkelerini ateşe atmak gibi bir kapıya çıkıyor.

7- Kerkük ve Musul’un demografik yapısı değiştirildi mi?

Evet. Hatta Irak’ın işgaliyle birlikte Kerkük’teki tapu dairelerinin yağmalanması ve yakılması bunun en önemli delillerindendir. Ayrıca DAEŞ nüfusun yer değiştirmesi için özel ayarlı bir terör örgütü vazifesi gördü. PYD’nin Suriye’de DAEŞ’ten boşalan bölgelere yerleşmesi buna önemli bir örnektir.

8- Kürdistan’a karşı olmak Kürt karşıtlığı olarak değerlendirilebilir mi?

Hayır, asla. Çünkü “Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap’a karşı bir üstünlüğü yoktur” hitabının Müslümanlar içinde ne anlama geldiğini bilmeyen bir Allah’ın kulu olamaz. Batılılar kendi aralarındaki sınırları kaldırırken, bizlerin aramıza yeni sınırlar çizmesi gafletten öte bir yanlış demektir. Sonuçları ise Kürtler dahil hiç kimseye bir fayda getirmeyecektir.



2563 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın