• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ali.gulhan.58
  • https://www.twitter.com/ali69gulhan
ali gulhan

HEVASINA UYANLAR

HEVASINA UYANLAR

l  BU (putlar, lat, menat ve uzza) SİZİN VE BABALARINIZIN TAKTIĞI İSİMDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİRLER. ALLAH ONLAR HAKKINDA BİR DELİL İNDİRMEDİ. ONLAR ANCAK ZANNA VE NEFİSLERİN HEVASINA UYARLAR. AND OLSUN ONLARA, RABLERİNDEN HİDAYET GELMİŞTİR.53/23

l  SEN ONLARIN DİNİNE UYMADIKÇA, NE YAHUDİLER NE DE HIRISTİYANLAR ASLA SENDEN HOŞNUT OLMAZLAR. DE Kİ: GERÇEKTEN DOĞRU YOL, ALLAH’IN YOLUDUR. SANA GELEN BU İLİMDEN SONRA ONLARIN ARZULARINA UYARSAN, SANA ALLAH’TAN NE BİR DOST NE BİR YARDIMCI VARDIR.2/120

l  HAYIR, ZULMEDENLER BİLGİSİZ OLARAK HEVALARINA UYDULAR. ALLAH’IN SAPTIRDIĞINA KİM HİDAYET VEREBİLİR. ONLAR İÇİN YARDIMCI DA YOKTUR.30/29

l  HEVASINI KENDİSİNE İLAH EDİNENİ, BİR İLİM ÜZERİNE ALLAH’IN ŞAŞIRTTIĞI, KULAĞINA VE KALBİNE MÜHÜR VURDUĞU VE GÖZÜ ÜZERİNE PERDE ÇEKTİĞİ KİŞİYİ GÖRDÜN MÜ? ALLAH’TAN SONRA ONA KİM YOL GÖSTERECEK? HALA DÜŞÜNMÜYORSUNUZ?45/23

l    APAÇIK BİR DELİL ÜZERİNE OLAN KİŞİ; HEVASINA UYAN, YAPTIĞI KÖTÜLÜK KENDİSİNE GÜZEL GÖSTERİLEN GİBİ OLUR MU?47/14

l  ONLARDAN BİR KISMI SENİ DİNLER. YANINDAN ÇIKINCA KENDİLERİNE İLİM VERİLENLERE ‘O, BİRAZ ÖNCE NE SÖYLEDİ?’ DEDİLER. ALLAH ONLARIN KALPLERİNİ MÜHÜRLEDİ DE ONLAR HEVALARINA UYDULAR.47/16

l  Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.   (MAİDE SURESİ / 48)

l  Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için diye onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır. (MAİDE SURESİ / 49)  

l     ONLAR CAHİLİYE KANUNLARINI MI İSTİYORLAR? ŞÜPHESİZ İYİ ANLAYAN BİR TOPLUM İÇİN ALLAH’TAN DAHA GÜZEL HÜKÜM VEREN KİM VARDIR. 5/50

l  KİM DE RABBİNİN MAKAMINDAN KORKAR VE NEFSİNİ HEVADAN ALIKOYARSA, ONUN İÇİN CENNET VARILACAK YERİN TA KENDİSİDİR. 79/40-41

l  O’NA (kıyamete) iman etmeyen ve hevasına uyan, seni O’na (kıyamete) iman etmekten alıkoymasın.20/16

l    Onlardan sonra yerlerine öyle kötü bir nesil geldi ki, onlar namazı terk ettiler, nefsin isteklerine uydular. Onlar yakında (cehaletten kaynaklanan cehennemin) gayyasına uğrayacaklar. 19/59

l     O, HEVADAN KONUŞMAZ. O, KENDİSİNE VAHY OLUNAN, VAHYDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.53/3-4

l  EY İMAN EDENLER, SİZE GEREKEN KENDİNİZİ (VE TOPLUMUNUZU) DÜZELTMEKTİR. SİZ DOĞRU YOLDA OLDUĞUNUZ ZAMAN SAPITANLAR SİZE ZARAR VEREMEZ. HEPİNİZİN DÖNÜŞÜ ALLAH’ADIR. O, SİZE YAPTIKLARINIZI HABER VERECEKTİR.5/105

l    Artık onlar, kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelivermesine mi bakıyorlar? Şüphesiz onun alametleri gelmiştir. Artık kıyamet kendilerine gelip çatınca anlamaları neye yarar?47/18

Andolsun, kendilerine kitap verilenlere her ayeti (delili) getirsen, yine onlar senin kıblene uymaz; sen de onların kıblelerine uyacak değilsin. Onlardan bir kısmı, bir kısmının kıblesine (bile) uymaz. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, o zaman gerçekten zalimlerden olursun.   (BAKARA SURESİ / 145)
Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.   (NİSA SURESİ / 135)
De ki: "Ey kitap Ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun heva (istek ve tutku)larına uymayın."   (MAİDE SURESİ / 77)
De ki: "Ben, sizin Allah'tan başka tapmakta olduklarınıza tapmaktan nehyedildim." De ki: "Ben sizin heva (istek ve tutku)larınıza uymam; yoksa bu durumda ben şaşırıp sapmış ve doğru yolu bulmamışlardan olurum."   (EN'AM SURESİ / 56)
Ne oluyor ki size, kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalmanız dışında, O, size haram kıldıklarını ayrı ayrı açıklamışken, üzerinde Allah'ın ismi anılan şeyleri yemiyorsunuz? Gerçekten çoğu, bir ilim olmaksınız kendi heva (istek ve tutku)larıyla (kimilerini) saptırıyorlar. Şüphesiz, senin Rabbin haddi aşanları en iyi bilendir.   (EN'AM SURESİ / 119)
De ki: "Gerçekten Allah'ın bunu haram kıldığına şehadet edecek şahidlerinizi getirin." Şayet onlar, şehadet edecek olurlarsa sen onlarla birlikte şehadet etme. Ayetlerimizi yalan sayanların ve ahirete inanmayanların heva (istek ve tutku)larına uyma; onlar (birtakım güçleri ve varlıkları) Rablerine denk tutmaktadırlar.   (EN'AM SURESİ / 150)
Eğer biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.  (A'RAF SURESİ / 176) 
İşte böylece biz onu (Kur'an'ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik. Andolsun, sana gelen bu ilimden sonra, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir yardımcı, dost, ne bir koruyucu vardır.   (RA'D SURESİ / 37)
Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.  (MÜ'MİNUN SURESİ / 71) 
Buna rağmen sana icabet etmeyecek olurlarsa, artık bil ki, onlar, gerçekten kendi heva (istek ve tutku)larına uymaktadırlar. Oysa Allah'tan bir kılavuz (doğru yol gösterici) olmaksızın, kendi istek ve tutkularına (hevasına) uyandan daha sapık kimdir? Şüphesiz Allah, zulmeden bir kavme hidayet vermez.   (KASAS SURESİ / 50)
Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.  (RUM SURESİ / 29) 
Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur. Onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Ve de ki: Allah'ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle aranızda 'deliller getirerek tartışma (ya, huccete gerek)' yoktur. Allah bizi bir araya getirip-toplayacaktır. Dönüş O'nadır."   (ŞURA SURESİ / 15)
Sonra seni de bu emirden bir şeriat üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma.   (CASİYE SURESİ / 18)
Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah'ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz?   (CASİYE SURESİ / 23)
Şimdi Rabbinden apaçık bir belge üzerinde bulunan kimse, kötü ameli kendisine 'süslü ve çekici gösterilmiş' ve kendi heva (istek ve tutku)larına uyan kimseler gibi midir?   (MUHAMMED SURESİ / 14)
Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp-gittikleri zaman, ilim verilenlere derler ki: "O biraz önce ne söyledi?" İşte onlar; Allah, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır.   (MUHAMMED SURESİ / 16)
O, hevadan (kendi istek, düşünce ve tutkularına göre) konuşmaz.   (NECM SURESİ / 3)
Bu (putlar ise,) sizin ve atalarınızın (kendi istek ve öngörünüze göre) isimlendirdiğiniz (keyfi) isimlerden başkası değildir. Allah, onlarla ilgili 'hiç bir delil' indirmemiştir. Onlar, yalnızca zanna ve nefislerinin (alçak) heva (istek ve tutku) olarak arzu ettiklerine uyuyorlar. Oysa andolsun, onlara Rablerinden yol gösterici gelmiştir.   (NECM SURESİ / 23)
Yalanladılar ve kendi heva (istek ve tutku)larına uydular; oysa her iş 'sonunda kendi amacına varıp karar kılacaktır.'   (KAMER SURESİ / 3)
Kim Rabbinin makamından korkar ve nefsi heva (istek ve tutkular) dan sakındırırsa,   (NAZİ'AT SURESİ / 40 )

l   

l       HABERİNİZ OLSUN! SİZDEN ÖNCE EHL-İ KİTAP, YETMİŞ İKİ MİLLETE (DİNE) BÖLÜNDÜLER. BU ÜMMET İSE YETMİŞ ÜÇ FIKRAYA BÖLÜNECEK. BUNLARDAN YETMİŞ İKİSİ ATEŞTE, SADECE BİRİ CENNETTEDİR. BU DA (EHL-İ SÜNNET VEL-CEMAATTİR

l  ÜMMETİMDEN BİR KISIM GRUPLAR ÇIKACAK, BUNLARI BİD’ATLAR İSTİLA EDECEK, TIPKI KUDUZUN, BUNA YAKALANAN KİMSEDE HİÇ BİR DAMAR, HİÇ BİR MAFSAL BIRAKMAYIP HER TARAFINI SARDIĞI GİBİ, BU BİD’AT DA ONLARIN HER HALLERİNE SİRAYET EDECEK. HADİS.

    ARZULARI BENİM GETİRDİĞİM (İSLAM GERÇEĞİN)’E UYMADIKÇA HİÇ BİRİNİZ (OLGUN) MÜMİN OLAMAZ. HADİS.

   KİM RABBİNİN AZAMETİNDEN KORKUP NEFSİNİ, HEVESLERİN SEVK ETTİĞİ KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYMUŞSA, VARACAĞI YER ELBETTE CENNETTİR. HADİS.

 



1311 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın