• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ali.gulhan.58
  • https://www.twitter.com/ali69gulhan
ali gulhan

HADİSLERDE İTAAT

HADİSLER

TEBLİĞ EKSİKSİZ
YERİNE GETİRİLMİŞTİR

    ALLAH TEALA’NIN EMRETTİĞİ HİÇ BİR ŞEY YOKTUR Kİ, SİZE EMRETMİŞ OLMAYAYIM, SAKINDIRDIĞI HİÇBİR ŞEY DE YOKTUR Kİ, SİZİ ONDAN SAKINDIRMIŞ OLMAYAYIM. HADİS.

KUR’AN VE SÜNNETTEN
SAPAN HELAK OLUR

SİZİ, GECESİ GÜNDÜZÜ GİBİ APAYDINLIK DOĞRU YOL ÜZERE BIRAKTIM. ONDAN SAPAN MUTLAKA HELAK OLUR BUYURMAKTADIR. HADİS.

ŞAHİDİZ YA
RESÜLÜLLAH

  YA RABBİ! RİSALETİNİ TEBLİĞ ETTİM. YA RABBİ! ŞAHİT OL. HADİS.

KUR’AN VE HADİSE DAYANMAYAN AMEL MERDUTTUR

  HER KİM, BİR AMEL İŞLER DE, O AMEL HAKKINDA BİZİM BİR EMRİMİZ YOKTUR, O AMEL MERDUTTUR (GEÇERSİZDİR) HADİS.

PEYGANBERE
İTAAT EDEN
CENNETLİKTİR

    KİM BANA İTAAT EDERSE CENNETE GİRER. HER KİM DE BANA KARŞI ÇIKARSA İMTİNA ETMİŞ OLUR, CENNETE GİREMEZ. HADİS.

  Mikdâm İbnu Ma'dîkerib (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helâl denmişse onları helâl biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz" diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir"

    ŞUNU KESİNLİKLE BİLİNİZ Kİ, BANA KUR’AN-I KERİM VE O’NUN BİR MİSLİ VERİLMİŞTİR. KARNI TOK BİR HALE RAHAT KOLTUĞUNA OTURARAK ŞU KUR’AN’A SARILINIZ, ONDA HELAL OLARAK NE GÖRMÜŞSENİZ, ONU HELAL KABUL EDİNİZ, NEYİ DE HARAM GÖRMÜŞSENİZ, ONUDA HARAM KILINIZ DİYECEK BAZI KİMSELER GELMEK ÜZEREDİR. ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH RASÜLÜ’NÜN HARAM ETTİĞİ, ALLAH C.C.’IN HARAM ETTİĞİ ŞEY GİBİDİR. HADİS.

    KİTAP VE SÜNNETE TABİ OLMAK

   İmam Malik'e ulaştığına göre, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şunu söylemiştir:

    "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetce asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün sünneti."

    Yezid İbnu Erkam (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah'ın Kitabı'dır. Semâdan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim'dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun başında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün"

    İrbâz İbnu Sâriye (radıyallahu anh) dedi ki: "Bir gün Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize namaz kıldırdı. Sonra yüzünü cemaate çevirerek çok beliğ, çok mânidar bir vaazda bulundu. Öyle ki dinleyenlerin gözleri yaşla, kalpleri de heyecanla doldu. Cemaatten biri:

    "Ey Allah'ın Resûlü, sanki bu, bir veda konuşmasıdır, bize ne tavsiye ediyorsunuz?" dedi.

    "Size, buyurdu, Allah'a karşı takvada bulunmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa bile emirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Zira, sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek. Öyle ise size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefâ-i Râşidîn'in sünnetini hatırlatırım, bunlara uyun ve dört elle sarılın. Sonradan çıkarılan şeylere karşı da son derece dikkatli ve uyanık olun. Zira (sünnette bulunana zıt olarak) her yeni çıkarılan şey bir bid'attır, her bid'at de dalalettir, sapıklıktır."

     

MUSA A.S. HAYATTA
OLSAYDI

    NEFSİM ELİNDE TUTAN ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ, EĞER MUSA AS. ÇIKSA GELSEYDİ VE BENİ BIRAKIP DA ONA TABİ OLSAYDINIZ, DOĞRU YOLDAN SAPITMIŞ OLURDUNUZ. EĞER O HAYATTA OLUP BENİM PEYGANBERLİĞİME ULAŞSAYDI BANA TABİ OLURDU. HADİS.

  İNSANLARIN EN HAYIRLISI

  İnsanların en hayırlısı benim zamanımda yaşayanlar (sahabe) ve sonrakiler (tabiin) ve ondan sonra gelenlerdir (tabe-i tabiin) HADİS.

  BİDATLARDAN SAKININ

  O HALDE SİZLER BENİM SÜNNETİMLE HİDAYETE ERMİŞ RAŞİT VE YOL GÖSTERİCİ HALİFELERİN SÜNNETİNDEN AYRILMAYINIZ. ONA SIMSIKI SARILIN, AZI DİŞLERİNİZLE TUTUN (dinde) SONRADAN UYDURULMUŞ İŞLERDEN SAKININ. ÇÜNKÜ DİNDE SONRADAN UYDURULAN HER ŞEY BİD’ATTIR, HER BİD’AT SAPIKLIKTIR. HADİS.

  ÖĞÜT

  Muhakkak ki (BENDEN SONRA) sizden kim yaşarsa birçok ihtilaflar görecektir. Benim ve raşit halifelerimin sünnetinden ayrılmayın. Ona azı dişlerinizle sımsıkı sarılın. (DİNDE ORTAYA ATILMIŞ) yeni amellerden sakınınız. Çünkü (DİNDE) her ihdas olunan (ORTAYA ATILAN) şey bidattir. Ve her bidat ta sapıklıktır. HADİS.

  İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'un şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Muhakkak ki, en güzel söz Allah'ın kitabıdır. En güzel yol da Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'in yoludur. İşlerin en kötüsü de dine aykırı olarak sonradan çıkarılanıdır. Size vâdedilen mutlaka yerine gelecektir. Siz Allah'ı aciz bırakamazsınız"

  Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) validemiz anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Kim şu dine uymayan bir şey uyduracak olursa, bu, merduddur kabul edilemez"

  Bir rivayette de şöyle denmektedir: "Bizim sünnetimize uymayan bir amel işleyenin yaptığı amel de merduddur."

  KİM CEMAATTEN UZAKLAŞIRSA

Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular:

  "Kim cemaat'(imiz)den bir karış uzaklaşırsa (kendini dine bağlayan) İslâm bağını boynundan çıkarıp atmış olur"

İbnu Mes'ûd (radıyallahu anh)'dan rivayet edildiğine göre, şöyle buyurmuştur: "Bir yol takip etmek isteyen, bu yolu, ölmüş olanların yolundan seçsin. Zira hayatta onların fitnesinden emin olunamaz. Ölmüş olanlar ise Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in Ashâbıdırlar. Onlar bu ümmetin en efdalidir. Kalpçe en temizleri, ilimce en derînleri, amelce en ihlaslıları yine onlardır. Allah, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in sohbeti ve dininin yerleşmesi için onları seçmiştir. Öyleyse sizler onların üstünlüğünü idrak edin, onların yolundan gidin, elinizden geldikçe onların ahlâkını ve yaşayış tarzlarını kendinize örnek kılın. Zira onlar en doğru yolda idiler."

İbnu Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e azadlı bir cariyenin geceleri namaz, gündüzleri de oruçla geçirdiği haber verilince şöyle buyurur:

  "Her çalışanda bir şevk mevcuttur, her şevkin de bir sonu vardır. Kimin şevkinin sonu sünnetimde kalırsa doğru yoldadır. Kim de hata eder (sünnetimin hâricinde kalır) ise o da sapıtmıştır."

   

Ebu Mûsa Abdullah İbnu Kays el-Eş'arî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular:

PEYGANBERİN ÜMMETE MİSALİ

  "Allah'ın benimle gönderdiği ilim ve hidâyetin misali, bir araziye düşen yağmur gibidir. (Bilindiği üzere), bazı araziler var, tabiatı güzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var, münbit değildir, ot bitirmez, ama suyu tutar. Onun tuttuğu su ile Cenab-ı Hakk insanları yararlandırır: Bu sudan kendileri içerler, hayvanlarını sularlar ve ziraat yaparlar. Diğer bir araziye daha isabet eder ki, bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri Allah'ın dininde ilim sâhibi kılınana delalet eder, böylesini Allah benimle göndermiş olduğu hidâyetten yararlandırır; yani hem öğrenir, hem öğretir. Temsilden biri de, buna iltifat etmeyen Allah'ın benimle gönderdiği hidâyeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder"

Yine aynı sahâbe (Ebu Musa) (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki:

  "Benim misalimle Cenab-ı Hakk'ın benimle göndermiş bulunduğu şeyin misâli şu adamın misali gibidir: "Bir adam kendi kavmine gelip: "Ben gözlerimle düşman ordusunu gördüm, tehlikeyi haber veriyorum, tedbir alın!" der. Kavminden bir kısmı tavsiyesine uyup, geceleyin, telaşa düşmeden oradan uzaklaşır. Bir kısmı da bu haberciyi yalanlar ve yerinden ayrılmaz. Ancak sabahleyin ordu onları yakalar ve imha eder. İşte bu temsil bana itaat edip getirdiklerime uyanlarla, bana isyan edip Cenab-ı Hakk'tan getirdiklerimi tekzip edip yalanlayanları göstermektedir."

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

  "Benim misâlimle sizin misâliniz, şu temsile benzer: Bir adam var ateş yakmış. Ateş etrafı aydınlatınca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onları kurtarmaya (mâni olmaya) çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. Ben (tıpkı o adam gibi) ateşe düşmememiz için belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe ateşe koşuyorsunuz"

  DÜNYALIK İÇİN İTAAT EDENLER

  Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bey'at ve itaatin sırf Allah rızası için yapılması, buna dünyevî bir maksad dâhil edilmemesi için başkaca tenbihlerde bulunmuştur. Allah rızasından hâriç dünyevî bir maksadla beyatta bulunanlar hakkında şiddetli tevbih ve kınamalar gelmiştir:

  "Üç kişi vardır, kıyâmet günü Allah onların ne yüzüne bakar, ne de onlarla konuşur, onların günâhlarını da affetmez, onlara çok elîm bir azâb vardır:  ...Biri de dünyevî bir maksadla imama biat eden kimsedir. Öyle ki, istediğinden verilince itaat eder, verilmeyince itaati terkeder."

  MEZHEP İMAMLARININ AYET VE HADİSLERE BAKIŞI

   İMAM EBU HANİFE

  HADİS SAHİH OLDUĞU ZAMAN BENİM MEZHEBİM (görüşüm) ODUR.

  NEREDEN ALDIĞIMIZI BİLMEDİKÇE, HİÇ KİMSEYE BİZİM GÖRÜŞÜMÜZ İLE AMEL ETMESİ HELAL OLMAZ.

  DAYANDIĞIM DELİLİ BİLMEDEN BENİM GÖRÜŞÜM İLE FETVA VERMEK HARAMDIR.

  İÇLERİNDE HADİSLE MEŞGUL OLANLAR BULUNDUĞU MÜDDETÇE İNSANLAR KURTULUŞ İÇERİSİNDEDİRLER. NE ZAMAN İLMİ, HADİSİN DIŞINDA ARARLARSA BOZULURLAR. ALLAH’IN DİNİYLE İLGİLİ BİR KONUDA ŞAHSİ GÖRÜŞÜNÜZE GÖRE HÜKÜM VERMEKTEN SAKININIZ. SÜNNETE TABİ OLUNUZ. KİM AYRILIRSA SAPAR.

  İMAM ŞAFİİ

  ‘Hz. PEYGANBERİN BİR SÜNNETİ KENDİSİNE GİZLİ KALMAMIŞ VE ULAŞMAMIŞ KİMSE YOKTUR. (Yani herkez Hz. Peyganberin her sünneti ulaşmamış olabilir). BEN BAZEN BİR SÖZ SÖYLEMİŞ BİR PRENSİB TESBİT ETMİŞİMDİR DE O KONUDA BENİM GÖRÜŞÜM HİLAFINA RASÜLÜLLAH’TAN NAKLEDİLEN BİR HADİS BULUNMUŞTUR. BU DURUMLARDA BENİM GÖRÜŞÜM RASÜLÜLLAHIN GÖRÜŞÜDÜR.

  BİR KİMSE İÇİN, RASÜLÜLLAH (sav)dan NAKLEDİLEN BİR SÜNNETİN AÇIKÇA BELİRLENMESİ HALİNDE, ONU BİR BAŞKASININ SÖZÜNDEN ÖTÜRÜ TERK ETMENİN HELAL OLMADIĞI HUSUSUNDA MÜSLÜMANLAR İTTİFAK HALİNDEDİRLER.

  BANA RASÜLÜLLAH (SAV.) DEN SAHİH BİR HADİS RİVAYET EDİLDİĞİ HALDE, ONUNLA AMEL ETMEZSEM, AKLIMIN GİTMİŞ OLDUĞUNA SİZİ ŞAHİT TUTUYORUM.

  HAKKINDA GÖRÜŞ BEYAN EDEN ETTİĞİM HERHANGİ BİR MESELEDE HADİS ÂLİMLERİ TARAFINDAN BENİM GÖRÜŞLERİME AYKIRI BİR HADİS RİVAYET EDİLİRSE, BEN SAĞLIĞIMDA, ÖLÜMÜMDEN SONRADA GÖRÜŞÜMDEN CAYARIM.

  HERHANGİ BİR KONUDA SÖZ VERMİŞSEM VE Hz. PEYGANBERDEN BUNA AYKIRI SAHİH BİR HABER GELMİŞSE RASÜLÜLLAHIN HADİSİ DAHA DOĞRUDUR. BENİ TAKLİTETMEYİNİZ.

  İMAM AHMET

  ‘BENİ TAKLİT ETME, MALİK’İ, ŞAFİİ’Yİ, EVZA’YI VE SEVRİ’İ DE TAKLİT ETME. SENDE ONLARIN ALDIĞI KAYNAKLARDAN BİLGİ AL.

  DİNİ KONULARDA BUNLARDAN, YANİ ÂLİMLERDEN HERHANGİ BİRİNİ TAKLİT ETME, RASÜLÜLLAHTAN VE ONUN ASHABINDAN NE GELMİŞSE ONU AL. ASHABDAN SONRA TABİUN NESLİ GELİR Kİ, BİR ÂLİM BUNLARIN GÖRÜŞÜNÜ ALIP ALMAMAKTA SERBESTİR.

  EVZAİ’NİN, MALİK’İN, EBU HANİFE’NİN SÖZLERİNİN HEPSİ ŞAHSİ BİR GÖRÜŞTEN İBARET OLUYOR, BENCE HEPSİ EŞİTTİR. DELİL ANCAK HADİSLERDİR.

  KİM RASÜLÜLLAHIN HADİSİNİ REDDEDERSE O HELAKIN EŞİĞİNDEDİR.

  İMAM MALİK

  BEN BİR BEŞERİM. DOĞRUYUDA BULURUM, HATA DA EDERİM. SİZLER BENİM GÖRÜŞLERİME BAKIN. ALLAH’IN KİTABI, RASÜLÜNÜN SÜNNETİNE UYANI ALIN UYMAYANI BIRAKIN.

  Hz. PEYGANBERİN DIŞINDA BAZI İNSANLARIN SÖZLERİ ALINIR DA TERKEDİLİR DE DEMİŞTİR.

  MUVATTA isimli kitabını insanların taşımasını men etmiştir.



8072 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın